|
Baş Ve Boyun Bölgesinde Multiple Metastaz Yapmış Solunum Sıkıntına Yol Açan Dev Karsinoma Ex Pleomorfik Adenom..Yılmaz F., Altın G., Çakır A., Tekin M. A., Türkmen İ.AMAÇ: Karsinoma ex pleomorfik adenom primer veya rekürren pleomorfik adenomun karsinomatöz transformasyonu olan nadir bir tümördür. Bu tümörlerin en yaygın klinik prezentasyonu parotis bezinde sert kitle olmasıdır.
Olgunun özellikleri: Olgumuz boyunda kitle ve solunum sıkıntısı ile başvuran 75 yaşındaki erkek hastaydı. Hastanın 20 yıllık bir hikayesi bulunmaktaydı. Klinik muayenede sol parotisten kaynaklanan boynunun sol tarafında 2. bölgeyi de tamamen doldurmuş sert, fikse, çok sayıda lobüllü olan kitle mevcuttu. Fasyal sinir fonksiyonları salimdi. Ayrıca frontal bölgede, skalp altında, sol kulak aurikulasında ve sol sternokleidomastoid kas yüzeyelinde sert, mobil kitleleri mevcuttu. Orofarenks muayenesinde kitle etkisiyle sol tonsil loju uvulayı da iterek orta hattı belirgin bir şekilde geçmişti. Boyun MR’ında solda kafa tabanında, parotit alanı dolduran, süperiorda rosenmüller fossa seviyesinde, rossen müller fossayı soldan daraltan, orta hatta doğru uzanım gösteren, orofarenks düzeyinde hava lümenini belirgin derecede oblitere eden, mastikatör alan, parafarengeal alanı kaplayan parotis lojunda cilt-cilt altına doğruda uzanan, kaudalde hyoid kemik seviyesine kadar uzanan, ölçülebilen boyutu 9x10 cm boyutlarında T1 hafif hiperintens T2 hiperintens, lobüle konturlu, kontrast tutan solid kitle izlenmekteydi.
Tedavi ve prognoz: Hastaya cerrahi olarak total parotidektomi ve sol boyun diseksiyonu uygulandı. Ayrıca baştaki ve boyundaki diğer kitleler de eksize edildi. Parotisteki kitle karsinoma ex pleomorfik adenom, baş ve boyun bölgesindeki çıkarılan diğer kitlelerin patolojik tanıları ise karsinoma ex pleomorfik adenom metastazı olarak rapor edildi.
YORUM: Lokal olarak agresif seyreden bu tümörlerin solunum sıkıntısna yol açacak şekilde boyutunun büyük olması, baş ve boyun bölgesinde yüzeyel olarak cildin hemen altında multiple metastazlara yol açması çok nadir olarak görülmektedir. Olgumuzun çok nadir ve farklı bir klinik tablo göstermesi nedeniyle literatüre katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.
Türk Otorinolarengoloji XXXV. Ulusal Kongre Özetleri PS1-116
|