|
Malign Parotis Tümörü Nedeniyle Yapılan Total Parotidektomi Sonrasında Gelişen Geçici Fasiyal ParaliziTekin M., Uzun L., Özdamar İ. O., Özkanlı Ş., Acar Ö. G.AMAÇ: Geçici fasiyal disfonksiyon parotis cerrahilerinin tümünde potansiyel bir komplikasyondur. Bu yazıda malign parotis tümörü olan bir hastada operasyon sonunda fasiyal sinirin bütünlüğünün korunmasına ve sinir monitörü ile sinirin fonksiyonunun normal olmasına rağmen postoperatif geçici-uzun süreli total fasiyal paralizi gelişen bir hasta sunuldu.
Olgu Özellikleri: Yaklaşık 1 yıldır, sol boyunda hemen çene altında meydana gelen ve giderek büyüyen ağrısız bir şişlik şikayetiyle bir erkek hasta kliniğimize baş vurdu. Hastanın fizik muayenesinde sol boyunda, sol parotis kuyruğuna uyan bölgede, yaklaşık 2.5x2.5 cm çapında, sert, fikse, üzeri düzgün yüzeyli bir kitle tespit edildi. Hastanın preoperatif boyun manyetik rezonans görüntülemesinde( MRG); Sol parotis bezi derin lobu içinde T2A sekansta silik sınırlı hafif hiperintens karakterde damar sinir paketinin posteriora doğru delase etmiş, en büyük boyutları 22x21 mm olarak ölçülen belirgin heterojen kontrastlanma gösteren kitle tespit edildi. Boyun ultrasonografisi(USG) eşliğinde yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisinde(İİAB); Geniş alanlarda atipi gösteren yer yer onkositik özellikte epitelyum grupları ile beraber malign parotis tümörü? Olarak geldi. Hastanın özellikle fizik muayenesinde kitlenin fikse oluşu ve diğer tetkikleri ile birlikte değerlendirilerek malign parotis tümörü ön tanısı alan hastaya frozen eşliğinde total parotidektomi planlandı.
Tedavi ve prognoz: Hastaya genel anestezi altında yapılan operasyon sırasında sol fasiyal sinir monitörize edildi. Fasiyal sinir trunkusu ortaya konduktan sonra, istenen frozen patoloji tetkiki sonucunun muhtemel malign parotis tümörü gelmesi sonucunda total parotidektomi yapılmasına karar verildi. Tümör fasiyalin ana trunkusu civarında yerleşmişti, keskin diseksiyon ile sinirden ayrılabildi ve tüm parotis dokusu ile birlikte total parotidektomi yapıldı. Fasiyal sinirin ana trunkusu ve diğer dalları korundu ve normal sinyal alınarak operasyon bitirildi. Fakat operasyon sonrasında total fasiyal paralizi gelişen hastaya, postoperatuar elektronörografi yapıldı ve tüm liflerde % 90’ın üzerinde fonksiyon kaybı izlendi. Hastanın piyesmeninin histopatolojik sonucu mukoepidermoid karsinom olarak geldi. Hastaya rutin steroid tedavisi uygulandı. Fasiyal sinir fonksiyonlarında hiçbir düzelme görülmeyen hastaya, konsültasyon istenen Fizik Tedavi Kliniğinin önerisiyle 15 seans fizik tedavi uygulandı. Yine bu tedavinin bitiminde de hastanın fasiyal fonksiyonlarında bir değişiklik izlenmedi. Postoperatuar radyoterapi için Radrasyon Onkolojisine yönlendirilen hastaya ayrıca yapılan Göz Kliniğinin konsültasyonu sonucunda sol göz kapağına implant takılması planlanarak taburcu edildi. Hastanın rutin takiplerinde yaklaşık 4 ay sonra, sadece fasiyalin N.mandibularis dalında çok hafif bir parezi dışında, fasiyal paralizisinin tama yakın düzeldiği görüldü.
YORUM: Bu makale ile parotis cerrahileri sonrasında nadir görülen geçici fasiyal paralizinin klinik davranışı, tetkik ve tedavi yöntemleri ile fasiyal sinirin korunma prosedürü güncel literatür eşliğinde tartışıldı. Malign tümörlerde de eğer makroskopik sinir tutulumu yoksa sinirin mutlaka korunması önemlidir.
Türk Otorinolarengoloji XXXV. Ulusal Kongre Özetleri PS1-149
|