Ana Sayfa » Yayın Arşivi » Türk Otorinolarengoloji XXXV. Ulusal Kongre Özetleri » 2013 » Dil Kökünde Primer Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma
 

Dil Kökünde Primer Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma

Topdağ M., Topdağ Ö. D., Buday Ç. M.

Lenfomalar, skuamöz hücreli karsinom ve tükürük bezi tümörlerini takiben, oral kavite malign lezyonlarının en sık görülen üçüncü grubunu temsil etmesine rağmen insidansı sadece 3-5% dir. Dilde Non-HodginLenfoma (NHL) son derece nadirdir. Primer oral kavite lenfomaları tüm lenfomaların %1’i, ekstranodal lenfomaların ise %2-12’sidir ki dilin malign lenfoması daha da nadir rastlanır.Sert damak, vestibül ve gingiva intraoral lenfomaların en sık kaynaklandığı bölgelerdir. Primer dilin ekstranodal lenfomasına raporlanan az sayıda yayının çoğunda servikal lenf nodu tutulumu eşlik etmiştir ve ülsere egzofitik lezyon olarak beyan edilmiştir. Oral lenfomalarının baskın histolojik tipini literatürdeki az sayıda belirlenen vaka olması sebebiyle ayırt etmek güçtür. Lenfoma alt tipini ayırt etmek için yeterli biyopsi materyali elde etme güçlüğü nedeniyle doğru tanı zor hale gelmektedir. Oral kavite lenfoma olgularının sınırlı sayıda olması biyolojik davranışlarını anlamamıza ve tedavi seçeneklerini belirlememize engel olmaktadır. Primer dil ekstranodal lenfomalarının tedavisi için mutlak bir strateji ya da guideline tarif edilmemiştir. Oral kavite lenfomalarında soliter ve lokalize lezyonlarda biyopsiyi takiben sistemik kemoterapi almaksızın radyoterapi uygulanması önerilmesine rağmen bu tedavinin etkinliği yetersiz veriler nedeniyle doğrulanmamıştır. Kliniğimize 3 aydır olan dilde şişlik şikayetiyle başvuran 64 yaşında kadın hastaya öncesinde dış merkezde genel aneztezi altında dil kökü biyopsisi yapılmış fakat kesin bir tanı konulamamıştır. Hastanın yapılan muayenesinde dil sol posterolateralinden başlayıp dil köküne ve sol vallekulaya uzanan yaklaşık 4x3 cm’lik submukozal kitle izlendi. Fizik muayenesinde boyunda palpable lenfadenopatisi ve hepatosplenomegalisi yoktu. Lokal anestezi altında biyopsisi gerçekleştirildi ve dil sol posterolateralden alınan örneğin yapılan immünohistokimyasal çalışmasında pansitokeratin ve EMA tümörde (-) negatif, yüzey epitelyumunda (+) pozitif boyanmıştır. CD3 (-) negatif; CD20, vimentin, LCA, bcl-6 (+) pozitif boyanmıştır. Biyopsi sonucunun diffüz büyük B hücreli lenfoma gelmesi üzerine hematoloji tarafından evreleme için kemik iliği biyopsisi yapıldı. Boyun, Thorax, Batın BT çekildi. Kemoterapi başlandı. Dil lezyonu olan hastalarda benign ve malign lezyonların çok geniş bir yelpazesi vardır. Bu durumda tanıyı koymak çok önemlidir. Şüpheli türevleri belirlemek için yeterli dil biyopsisi alınmalıdır.

Türk Otorinolarengoloji XXXV. Ulusal Kongre Özetleri PS3-018

Kullanım Şartları
 LookUs & Online Makale